23 Ağustos 2011

Yiğit Keskin was here! (Özdere)



Günübirlikçilik diye bir kavram var bizim evde. Yıllar yılı, yaz tatillerimizin en heyecan verici anları Pazar sabahından çıkıp Foça minibüsleriyle plaja gitmek olmuştu. İçimizde mayolar, sırtımızda çantalarla günübirlik tatiller yaptık durduk. İnatla da bir yazlık sahibi olamadık. O yüzden günübirlikçilik kavramı bizim aile için bir çeşit hayat felsefesine dönüşte. (Backpacker misali...)

Maceraperest kamp hayatını tatmayalı da uzun zaman oldu. Aklımda olan iki çadır maceramızdan biri, Foça'daki bol rüzgarlı, eski bir rum köyü yakınlarındaki İmbat koyu, diğeriyse Şakran'dı. En son kamp yaptığımızda daha sekiz yaşındaydım. E tabii böyle olunca, uzuuuuun yıllardır tüm ailenin bir arada olduğu, başbaşa adam gibi bi tatil yaptığımız yoktu. Ailenin fişekleyici gücü ablam, bu tatil planını ortaya atmasaydı belki daha da olmayacaktı ama oldu, iyi oldu.

Şahsen benim, bir hafta aralıksız, sıcak derdi olmadan, bilgisayar olmadan, toz toprak, şehir gürültüsü, çocuk zırıltısı, sinek vızıltısı olmadan dinlenmeye ihtiyacım varmış. Tatil yeri olarak Özdere'yi seçmemizde ayrı bir güzellik oldu. Dalga sesiyle uyanmak, açılmak için iskeleden suya atlamak, soğuk bir su beklerken, girdiğin gibi seni kucaklayan temiz bir denize kavuşmak, 50 kulaç atıp kendine gelmek ve sonrasında, balkondan denizi izleyerek kahvaltı yapmak... Aghhghhhhh ulan, niye biter tatiller?..

Ama açık söyleyeyim, metropol hayatı da özleniyor be yaw. Bir haftadan sonra, fazla oksijen iyi gelmiyor insana. Bünye alışık değil, kafası güzel gibi dolaştırıyor meret. Hem tatildeyken, hayatımı, yakın geleceğimi bi planlama fırsatı buldum. Yeni mezun bireyin yapabileceği hamleleri ve bu güne kadar benim yaptıklarımı şöyle bir ölçüp tarttım. Eywallah, okul da bitti, beni bağlayan bir şey yok diyerek tembelliği göğüsledim ama, durmam gereken yeri de bildim, kendimi kutluyorum. Bütün bu planlamalar da sanırım bana şehir hayatını özletti...

Artık yaz tatilinin sonuna yaklaştığımız şu haftalarda, inşallah kendimize gelmek için yeterli fırsatı bulabiliriz. Eylül dendi mi, birçok sektörde yeni sezon başlamış oluyor. Herhalde koskoca yazdan sonra, Eylül'ü de çekilir kılan bu. Bu seferki hepimiz için bomba gibi olsun...