26 Kasım 2011

Yiğit Keskin was here! (Doğal Yaşam Parkı)

Bir kemancının kemanını alabilir misiniz? Alsanız bile o kemancı, sırf siz kemanını aldınız diye tutkusunu bırakır mı? Bırakmaz... Peki bir tornacının tornasını alabilir misiniz? Bir tefecinin tefesini? Bir kanatlı hayvan yetiştiricisinin kanatlı hayvanını alabilir misin? Alamazsınızzz...

İşte bende, her ne kadar şimdilerde tasarımcı olarak çalışmıyor olsam da, tasar etmekten kopamadım. Yardan gectim, Photoshop'tan, Illustrator'dan gecemedim... Blogumun doğum günü yaklaşırken, fırsatı ganimet bilip, ne zamandır yapamadığım Doğal Yaşam Parkı görsellerini bir fatoşhoplattım. En azından bu şekilde kendimi tatmin edeyim diyorum.

Fazla kelam etmeyecegim. Gecenin bir vakti oldu ve yarin sabah 6.20 de kalkicam. O yuzden, D.Y. Parkina soyle gidilir, boyle gidilir diye zirvalamiyorum. Merak ediyosaniz acin bakin kardesim, essek degilsiiz ya...