14 Ekim 2011

My Puzzle and Me...

Su anda mola yerinde cayimi yudumlamakta oldugum 23.00 İzmir-İstanbul Otobüsüne bavul hazırligi yaptigim gündüz saatlerinde, odamın ortasında yapılı halde bekleyen ve 9 metrekarelik hareket alanimi bir hayli daraltan 1000 parçalık Puzzle'ım üzerine bir iki kelam etmeden duramadım. Söz konusu puzzle, yıllar yıllar evvel alınmış olup, tarafımca iki defa yapılmaya çalışılmış, üzerinde konu-komşu, eş-dost ve arkadaşlarla birlikte çok ciddi çabalar sarfedilmiş, ama bütün bu çabalarımızı yanıtsız bırakmıştır. Ta ki, uzman ellere düşene kadar...

Son iki yıldır, odamdaki komidinin içinde bir sonraki kurbanını vakur bir edayla bekleyen puzzle'ı, geçen hafta kaptığım gibi, Bostanlı'daki uğrak mekanımız Kaffe'ye götürdüm. Kaffe'nin işletmecisi Aylin Abla ve kankamız Özge, son zamanlarda kafa kafaya verip baya bir Puzzle'ın üstesinden geldiler. Öyle ki her gidişimizde başka bir Puzzle'ı serili görüyorduk. Bende benim inatçı Puzzle'a karşı koysa koysa bu ikili koyar diyerek, bizim canavarı teslim ettim.

Aklımda, ara sıra giderim, bir iki parça koyarım, çorbada tuzum bulunur gibi bir düşünce vardı. Fakat geçen pazar bir gittim ki ne göreyim, Puzzle bitmiş! Hemde 4 saatte. Sanirim bitirene kadar başından kalkmamışlar. Yorgun savascilardan "Baya bir zor oldu" demelerini beklerken, "Gayet keyifliydi, supper eglendik" gibi laflar duydum. ;)) Demek ki sorun bendeymis.

Daha sonra da Puzzle'imin basina gectim tekrar. O eski vakur halinden eser kalmamis, orumcek agina takilan yaban arisina donmustu. Karsisinda durup ustten ustten baktim. Adamlarina emir verip, dusmaninin topuklarina sıktırmıs bir mafya babasi gibi triplere girdim. "Allah'in sopasi yok Puzzle efendi" demek istedim, ama etraftakiler daha fazla anormal oldugumu anlamasin diye sustum. Simdi de terkedilmis odamin icinde, cercevelenmeyi bekliyo. Daha cok bekler it. O beni surundurdu, bende onu surundurecem...

İste karsinizda son hali...



Aylin Abla'yla Özge'ye de tesekkurler ;))